CE işareti, ürünün Avrupa ürün mevzuatlarına uygunluğunu gösterir.
CE işareti ‘Conformite European’ kelimelerinin kısaltılmasıdır ve literatürdeki anlamı ‘European Conformity’, Avrupa Normlarına Uygunluktur. CE işareti, bir ürün ya da ürün grubunun, Avrupa Birliği’nin sağlık, güvenlik, çevre ve tüketicinin korunması konusunda oluşturmuş olduğu, “ürün direktifleri” olarak anılan temel gerekliliklere uygun olduğunu gösterir. CE işareti, taşımayan ürünler, Avrupa Birliği ülkelerine giremez, bu nedenle CE işareti, ürünlerin Avrupa Birliği iç pazarında serbestçe dolaşımına olanak veren bir “Endüstriyel ürün pasaportu” olarak tanımlanabilir.
CE işareti, ürünün AB içerisinde serbestçe dolaşımını sağlayan, 1 Ocak 2004 itibariyle Türkiye iç pazarında da kullanılma
zorunluluğu olan, üreticinin garanti beyanı olmakla beraber bir bakıma ürünün pasaportu niteliğinde olan bir işarettir.
CE İşareti, bir kalite markası değildir. CE İşareti, herhangi bir yerden alınan marka olmayıp, imalatçı tarafından ürüne/ambalaja/ilgili dokümana yapıştırılır.
CE işareti aşağıdaki formatta olmalıdır. CE işareti genişletiliyor veya daraltılıyorsa oranlar korunmalıdır.
CE İşareti, ürünün AB’nin Yeni Yaklaşım Direktiflerine uygun olarak üretildiğini ve belgelendirildiğini göstermektedir.Yani ürünün, insan sağlığı, can ve mal güvenliği, hayvan ve bitki yaşam ve sağlığı, çevre ve tüketicinin korunması açısından asgari güvenlik koşullarına sahip olduğunu gösteren bir işarettir.
Yeni Yaklaşım direktifleri kapsamındaki bir ürünün, CE İşaretli olarak piyasaya sunulmasından üretici sorumludur.Ancak; eğer üretici ya da üreticinin yetkili temsilcisi Avrupa Birliği içinde değilse, bu sorumluluğu ithalatçı yerine getirmek zorundadır.Bir başka deyişle, ithalatçı ithal ettiği ürünlerin AB normlarına uygun olduğunu garanti etmek zorundadır.
Belgelendirme çalışmaları tamamlanan ürünlerde CE logosu aşağıda belitilen ölçeklerde kullanılmaktadır.
92/42/AT – 92/42/EEC Yeni Sıcak Su Kazanlarına Dair Yönetmelik
KAPSAM
Bu Yönetmelik, nominal çıkış gücü 4 kW’dan az 400 kW’dan fazla olmayan sıvı ve gaz yakıtlı yeni sıcak su kazanlarında asgari enerji verimini temin etmek, çevre kirliliğinin azaltılmasını sağlamak ve kişilerin, evcil hayvanların ve malların emniyetini korumak maksadıyla asgari teknik özelliklere haiz bir şekilde üretimlerinin sağlanması ile kullanımda uygulanacak esasları kapsar.
Aşağıda belirtilen kazanlar ve teçhizat bu Yönetmelik kapsamı dışındadır.
90/396/AT – 90/336/EEC Gaz Yakan Cihazlara Dair Yönetmelik
Bu Yönetmelik;
a) Bundan sonra “cihazlar” diye anılacak olan; yemek pişirme, ısınma, sıcak su elde etme, soğutma, aydınlatma veya yıkama amacıyla kullanılan ve gerektiğinde, normal su sıcaklığı 105 °C’yi aşmayan su elde etmek gibi amaçlarla gaz yakan cihazları, cebri üflemeli brülörleri ve bu brülörler ile teçhiz edilen ısıtma elemanlarını,
b) Bundan sonra “donanımlar” diye anılacak olan; cebri üflemeli brülörler ve bu tür brülörler ile teçhiz edilen ısıtma elemanları dışında kalan, ticari amaçlarla kendi başına pazarlanan, gaz yakan cihazlara takılmak üzere tasarımlanan veya monte edildiğinde böyle bir cihaz meydana getiren emniyet, kontrol ve ayarlama teçhizatını ve bunların kısmi montajlarını kapsar.
Endüstriyel işlemlerde kullanılmak üzere tasarımlanan cihazları kapsamaz.
Gaz Yakan Cihazlar Nedir?
Gaz yakan cihazlar yemek pişirme, ısınma, sıcak su elde etme, soğutma, aydınlatma yada yıkama amacıyla kullanılan ve gerektiğinde, normal su sıcaklığı 105
C’yi geçmeten su elde etmek gibi amaçlarla gaz yakan cihazları, cebri üflemeli brülörleri ve bu brülörler ile teçhiz edilen ısıtma elemanlarını kapsamaktadır.
Donanımlar ise; cebri üflemeli brülörler ve bu tür brülörler ile teçhiz edilen ısıtma elemanları dışında kalan, ticari amaçlarla kendi başına pazarlanan, gaz yakan cihazlara takılmak üzere tasarımlanan veya monte edildiğinde böyle bir cihaz meydana getiren emniyet, kontrol ve ayarlama teçhizatınıve bunların kısmi montajlarını kapsamaktadır.
Gaz Yakan Cihazlar Kapsamındaki Ürünler
Gaz yakan merkezi ısıtma kazanları
Sıvılaştırılmış Petrol Gazı (LPG) yakan cihazlar
Evlerde kullanılan, gazlı su ısıtıcıları
Fan üflemeli gaz brülörleri
Gazla çalışan ocaklar
Gazla çalışan hava ısıtıcıları
Müstakil, gazla çalışan ısıtıcılar
Gazla çalışan sanayi mutfak aletleri
Gazla çalışan ve evlerde kullanılmayan asma tip radyan ısıtıcılar
Lastik ve plastik hortum ve aksesuarları
Gaz brülörlerini ve gaz yakan aletleri denetleyen emniyet ve kontrol cihazları
Tertibatlar
Gaz vanası
Ateşleyici
Elastomer malzemeler
93/42/AT – 93/42/EEC Tıbbi Cihaz Yönetmeliği
Kapsam:
Bu Yönetmelik; kamu kurum ve kuruluşları ile gerçek ve tüzel kişilerin, tıbbî cihaz ve aksesuarlarının tasarımı, üretimi, dağıtımı, piyasaya arzı, hizmete sunulması ve kullanımı ile ilgili bütün faaliyetlerini kapsar.
İnsan kanı türevini, işlevinin bir parçası olarak içeren tıbbî cihazlar da bu Yönetmelik kapsamındadır.
Tıbbî cihaz, işlevini yerine getirebilmek için tıbbî ürün ile birlikte kullanılıyor ise, tıbbî ürün kendisi ile ilgili mevzuat kapsamında; tıbbî cihaz da bu Yönetmelik kapsamında değerlendirilir.
Tıbbî cihaz, tıbbî ürün veya ilaç ile kombine halde tek bir ürün olarak kullanılıyor ve tek kullanımlık ise, tıbbî ürün veya ilaç kabul edilerek ilgili mevzuat kapsamında değerlendirilir.
Ancak;
– In vitro tıbbî tanı cihazları,
– İnsan vücuduna yerleştirilebilir aktif tıbbî cihazları,
– Tıbbî ürünler,
– Kozmetik ürünleri,
– İnsan kanı türevleri hariç olmak üzere; insan kanı, kan ürünleri, insan kaynaklı plazma veya kan hücreleri ile insan hücresi, dokusu, nakil organları veya bunlardan üretilen ürünler,
– Cansız hayvan dokuları ve cansız hayvan dokularından üretilen ürünleri içeren cihazlar hariç olmak üzere, hayvan kökenli doku ve hücreler,
– Ürünün esas kullanım amacına bağlı olarak kişisel koruma cihazları,
bu Yönetmelik kapsamı dışındadır.
AMAÇ VE KAPSAM
Bu Yönetmelik; maksimum izin verilebilen PS basıncı 0,5 bar’dan daha büyük olan basınçlı ekipmanların ve donanımların tasarım, üretim ve uygunluk değerlendirmesi usul ve esaslarını kapsamaktadır.
Aşağıdaki hususlar bu Yönetmelik kapsamı dışındadır:
Aşağıdaki Avrupa Birliği direktifleri veya eşdeğer Türk Mevzuatı ve onların ekleri tarafından araçların fonksiyonları için belirlenmiş olan ekipmanlar:
1. Motorlu Araçlar ve Römorkları Tip Onayı Yönetmeliği (70/156/AT),
2. Tekerlekli Tarım veya Orman Traktörleri Tip Onayı Yönetmeliği (74/150/AT),
3. İki veya Üç Tekerlekli Motorlu Araçların Tip Onayı Yönetmeliği (92/61/AT),
1. Makine Emniyeti Yönetmeliği (89/392/AT),
2. Asansör Yönetmeliği (95/16/AT),
3. Belirli Gerilim Sınırları Dahilinde Kullanılmak Üzere Tasarlanmış Elektrikli Teçhizat İle İlgili Yönetmelik (73/23/AT),
4. Tıbbı Cihaz Yönetmeliği (93/42/AT),
5. Gaz Yakan Cihazlara Dair Yönetmelik (90/396/AT),
6. Muhtemel Patlayıcı Ortamlarda Kullanılacak Teçhizat ve Koruyucu Sistemler ile İlgili Yönetmelik (94/9/AT),
1. Türbin ve içten yanmalı motorlar dahil olmak üzere motorlar,,
2. Buharlı motorlar, gaz/buhar türbinleri, turbo jeneratörler, kompresörler, pompalar ve işletici cihazlar,
ASANSÖR YÖNETMELİĞİ
(95/16/AT)
BİRİNCİ BÖLÜM
Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar
Amaç
MADDE 1 – (1) Bu Yönetmeliğin amacı; insanların, insan ve yüklerin veya sadece yüklerin taşınmasında kullanılan asansörler ve bunlara ait güvenlik aksamlarının piyasaya arz edilmeden önce karşılamaları gereken temel sağlık ve güvenlik gereklerini belirlemektir.
Kapsam
MADDE 2 – (1) Bu Yönetmelik;
a) Binalarda ve inşaatlarda sürekli olarak kullanılan asansörleri ve bu asansörlerde kullanılacak, bu Yönetmeliğin ekinde yer alan (Ek IV)’te listelenmiş olan güvenlik aksamlarını,
b) Makaslı asansörler gibi sabit raylar boyunca hareket etmese dahi, sabit bir mesafe boyunca hareket eden asansörleri,
kapsar.
(2) Bu Yönetmelik;
a) Asansörler için bu Yönetmelikte belirtilen risklerin tamamı veya bir bölümü başka yönetmeliklerin kapsamına giriyorsa, söz konusu yönetmeliklerin yürürlüğe giriş tarihinden önceki asansörleri,
b) Kamu veya özel sektör tarafından insan taşımacılığına yönelik olarak, demir yolu hattında halatla çekilen vagonlar dahil, kablolu taşıma sistemlerini,
c) Askeri veya polisiye amaçlar için özel olarak tasarlanmış ve imal edilmiş asansörleri,
ç) Maden ocağı vinçlerini,
d) Sahne asansörlerini,
e) Taşıt araçlarına monte edilmiş asansörleri,
f) Makinelere bağlı ve sadece çalışma yerine giriş amaçlı asansörleri,
g) Dişli rayda çalışan trenleri,
ğ) İnsan veya insan ve yüklerin taşınması amaçlı inşaat şantiyelerinde kullanılan asansörleri,
kapsamaz.
Dayanak
MADDE 3 – (1) Bu Yönetmelik;
a) 29/ 6/2001 tarihli ve 4703 sayılı Ürünlere İlişkin Teknik Mevzuatın Hazırlanması ve Uygulanmasına Dair Kanuna dayanılarak,
b) Avrupa Birliğinin 95/16/EC sayılı direktifine paralel olarak,
hazırlanmıştır.
Tanımlar
MADDE 4 – (1) Bu Yönetmelikte geçen;
a) Asansör : Belirli seviyelerde hizmet veren, sabit ve yataya 15 dereceden fazla bir açı oluşturan raylar boyunca hareket eden bir kabine sahip olup;
1) İnsanların,
2) İnsan ve yüklerin,
3) Kabine ulaşılabiliyorsa, yani bir kişi kabine zorlanmadan girebiliyorsa ve kabinin içinde bulunan veya kabin içindeki kişinin erişim mesafesinde yer alan kumandalarla teçhiz edilmiş ise, sadece yüklerin,
taşınmasına yönelik bir tertibatı,
b) Asansör monte eden : Asansörlerin tasarım, imalat, montaj ve piyasaya arzından sorumlu olan, asansöre CE uygunluk işaretini iliştiren ve AT uygunluk beyanı düzenleyen özel veya tüzel kişiyi,
c ) Asansörün piyasaya arzı : Asansör monte edenin, asansörü kullanıcıya ilk olarak hazır hale getirmesini,
ç) Bakanlık : Sanayi ve Ticaret Bakanlığını,
d) Güvenlik aksamı: Bu Yönetmeliğin ekinde yer alan (Ek IV)’te listelenmiş olan aksamları,
e ) Güvenlik aksamı imalatçısı : Güvenlik aksamının tasarım ve imalatından sorumlu olan, güvenlik aksamına CE uygunluk işaretini iliştiren ve AT uygunluk beyanı düzenleyen özel veya tüzel kişiyi,
f) Komisyon: Avrupa Komisyonunu,
g) Model asansör : Teknik dosyasında, objektif değerler ile tanımlanan ve benzer güvenlik aksamını kullanan model asansöre uygun olarak imal edilen asansörlerin temel güvenlik gereklerinin nasıl karşılanacağının gösterildiği; model asansör ile model asansörün tipleri olan asansörlerin parçalarını oluşturan asansörler arasında izin verilen tüm varyasyonların, maksimum ve minimum değerleri ile birlikte teknik dosyada açıkça gösterildiği; temel güvenlik gereklerini sağlamak bakımından muhtelif ekipmanın benzerliğinin hesaplama ve/veya tasarım planları ile gösterilebildiği numune asansörü,
(Belli Voltaj Limitleri Dahilinde Çalışan Elektrikli Cihazlar)-Alçak gerilim direktifi-LVD (low voltage directive)
1973 yılında kabul edilen 2006/95/EEC sayılı Alçak Gerilim Direktifi ürüne CE işareti iliştirilmesini gerektirmiyordu (Direktifin çıkarıldığı 1973 yılında Yeni Yaklaşım henüz mevcut değildi). Temmuz 1993’te Alçak Gerilim Direktifi tadilata uğradı. Bu tadilat direktif kapsamında bulunan ürünler için farklı teknik gerekler getirmiyordu ve yalnızca prosedürlerle ilgili bir kapsama sahipti. Bunun sonucunda 1 Ocak 1995’ten itibaren bu direktif kapsamına giren ürünler için CE işareti iliştirilmesi zorunluluğu getirilmiştir.
Direktifin temel gerekleri, ürünlerin ilgili oldukları diger ürünlerle birlikte tam olarak kurulması, bakımı ve kullanılması durumunda insan, hayvan ve mallar için elektrik emniyeti ile ilgilidir. Bu amaca erişebilmek için imalatçı uygun mesleki becerileri kullanmak ve tasarım, kullanım ve izolasyon bakımından gerekli tedbirleri almak zorundadır.
Direktifin prosedürle ilgili gereklerine göre üretici, muhtemel bağımsız test raporlarını içeren bir teknik dosya düzenlemelidir. Ayrıca bir de Uygunluk Beyanı düzenlemelidir.
Gerektiğinde, satışın yapıldığı ilgili ülkenin dilinde bir kullanım kılavuzu hazırlanmalıdır. CE işaretinin yanında üretici ürünü ticari markası veya işareti ile işaretlemeli; bunun mümkün olmaması halinde ise ambalajın üzerine, kullanım kılavuzuna veya garanti belgesine bu işaretlemeyi yapmalıdır.
İki yıllık geçiş döneminden sonra yani 1997’den bu yana bütün imalatçılar ve ithalatçılar Alçak Gerilim Direktifi kapsamına giren ürünlere CE işareti iliştirmekle yükümlüdür.
Kapsam:
Alçak Gerilim Direktifi, özellikle alternatif akım için 50-1.000 V arası ürünleri kapsar (doğru akım için 75-1.500 V arası). Genel kural, bu direktifin ürünün elektrik kaynağına doğrudan bağlanmaya yarayan bir fişi olması durumunda uygulanmasıdır.
Bu direktifin kapsamı dışında kalan ürünler şunlardır:
Patlayıcı ortamlarda kullanılmak üzere tasarımlanan elektrikli cihazlar,
Radyolojide ve tıbbi amaçlarla kullanılan elektrikli cihazlar,
Eşya ve yolcu asansörlerinin elektrikli parçaları,
Elektrik ölçerler,
Evlerde kullanılan fiş ve prizler,
Elektrikli çit kontrol cihazları,
Radyo-elektriksel girişim (bu elektromanyetik uyumluluktur),
Üye ülkelerin katıldığı uluslararası kuruluşlar tarafından belirlenen güvenlik hükümlerine uygun gemi, uçak veya demiryollarında kullanılan özel elektrikli teçhizat.
Yukarıda anılan listedeki ilk üç ve sonuncu grup ürün için temel gereklerinde elektrik emniyet riskleri de bulunan yeni yaklaşım direktifleri hazırlanmaktadır.
Önceki paragrafta ifade edilen istisnalar dışında, Alçak Gerilim Direktifi diger yeni yaklaşım direktiflerinin büyük bir kısmıyla birlikte kullanılmaktadır. Makineler ve EMC Direktiflerinin uygulanması her halükarda Alçak Gerilim Direktifiyle bir arada olacaktır.
Makineler Direktifinde elektriksel nitelikli bir tehlikenin sadece Alçak Gerilim Direktifinin kapsamına gireceği belirtilmektedir. Böylece birçok ev aleti Makineler Direktifinin kapsamının dışında kalmakta fakat Alçak Gerilim Direktifi kapsamına girmektedir. Ayrıca, evde kullanılan elektrikli buzdolapları, dondurucular ve bileşimleri 96/57/EC sayılı direktifin azami enerji tüketimi gerekleriyle uyum içinde olmalıdır.
92/57/EC sayılı direktif, ev aletlerinin etiketlerinde bulunan enerji tüketimi ile ilgili zorunlu bilgiler hakkında genel bir çerçeve sunmaktadır. Muhtelif özel Avrupa direktiflerinde buzdolapları, dondurucular, bulaşık makineleri, kurutucular ve elektrikli fırınlar bakımından zorunlu bir model etiketi tanımlanmaktadır.
Uygunluk Değerlendirmesi:
Direktif, uygunluk değerlendirmesinin iç üretim kontrolü prosedürü aracılığıyla yapılmasının zorunlu olduğuna işaret etmektedir (Modül A). Bu modül, Direktifin IV No.lu Ek’inde ayrıntılı olarak açıklanmaktadır.
Direktifin 8. Maddesinin 2. bölümüne göre bir denetleyici ulusal kuruluş imalatçıdan ürünün elektrik emniyeti ile ilgili test raporunu onaylanmış kuruluşa göstermesini isteyebilir. Ancak bu raporun teknik dosyada bulunma zorunluluğu yoktur. İmalatçıya raporun hazırlanması için yeterli süre verilir.
Direktifin III No.lu Ek’i imalatçının düzenlediği uygunluk beyanında bulunması zorunlu olan verileri göstermektedir.
89/106/EEC sayılı Direktif teknik düzenlemeler, standardizasyon ve yürürlüğe giriş prosedürleri bakımından en karmaşık yeniyaklaşım direktifidir. Bu direktif, binalar ve sivil mühendislik işleri de dahil, inşaat işlerinde daimi olarak kullanılmak amacıyla üretilen her türlü ürünün kapsamına girdiği “inşaat malzemelerine” uygulanır.
Direktifin temel gereklerinde sağlık ve emniyetle ilgili olarak inşaat işleri için genel amaçlar ortaya konulmaktadır:
mekanik mukavemet ve denge,
yangın emniyeti,
hijyen, sağlık ve çevre,
kullanım emniyeti,
gürültüden korunma,
enerji tasarrufu ve ısı tutma.
Uygulamada imalatçı açısından, kendi inşaat malzemelerinin yeterli emniyeti sağladığını ve böylece bu direktifin gereklerinin karşıladığını göstermek imkansızdır. Asgari gerekler inşaat işlerinin amaçları ile sınırlıdır ve öyle genel ifadelerle formüle edilmişlerdir ki imalatçı ve denetim organları bunları baz alarak çalışamamakta ve ürünün uygunluğunu değerlendirememektedirler. Bu nedenle, genel gerekler altı temel açıklayıcı belge halinde çıkartılmıştır. Bu belgeler temel gerekleri somut teknik spesifikasyonlar halinde detaylandırmışlardır.
CE işareti ancak teknik spesifikasyonlara uygunluğun ispatlanmasından sonra iliştirilebilir. Teknik spesifikasyonlar direktifin genel gereklerine (ve açıklayıcı belgelere) dayanmaktadırlar. Direktif üç grup arasında ayrıma gitmektedir:
Avrupa Komisyonunun talimatı üzerine Avrupa standardizasyon komiteleri olan CEN ve CENELEC tarafından geliştirilen uyumlaştırılmış Avrupa Standartları,
Avrupa Komisyonunun talimatı üzerine Avrupa Teknik Onay Örgütünün (EOTA) geliştirdiği Avrupa Teknik Onay esasları (ETAGs),
Avrupa standartlarının veya Avrupa Teknik Onay esaslarının bulunmadığı ve Avrupa Komisyonuna ve diğer üye ülkelere bildirilen ve İnşaat Malzemeleri Direktifinde yer alan temel gereklere (ve açıklayıcı belgelere) uygun olması nedeniyle Komisyonca ve diğer üye ülkelerce kabul edilen ulusal teknik spesifikasyonlar.
Bütün bu teknik spesifikasyonların referansları Avrupa Komisyonu tarafından yayımlanır. Uyumlaştırılmış Avrupa Standartları üye devletler tarafından ulusal standartlar haline dönüştürülür. Üye devletler Avrupa Teknik Onayı (ETA) direktiflerini herhangi bir değişiklik yapmadan kendi ulusal dillerinde yayımlamak zorundadırlar.
Avrupa Komisyonundan çıkan kararlar, her bir ürün veya ürün grubu için uygunluk değerlendirmesinde izlenmesi zorunlu olan prosedürleri açıklamaktadır. Bir imalatçı bir inşaat malzemesini uyumlaştırılmış Avrupa standartlarına ve/veya kabul edilmiş ulusal standartlara uygun olarak üretebilir ve sonra o ürün için saptanmış olan uygunluk değerlendirme prosedürünü izler. Onaylanmış Avrupa standartlarından ve/veya ulusal standartlardan açık bir biçimde sapma gösteren ürünler ve Avrupa Teknik Onay esasları bulunan ürünler için üretici, Avrupa Teknik Onay Örgütü’nün “onaylanmış kurum”larından birine o ürün için doğrudan kendisi bir Avrupa Teknik Onayı belgesi düzenlenmesi talebi ile başvurabilir.
Düşük riskli ürünlerin bir listesi hazırlanacaktır. Bu ürünler için, yalnızca üretimin “kabul görmüş teknolojik kurallara” uygun yapıldığı konusunda beyanda bulunulması yeterlidir. Bu ürünlere CE işareti iliştirilmez.
Ürünlerin CE işareti taşımasının zorunlu olduğu durumlarda, bu işarete ek olarak şunlar da bulunmalıdır:
imalatçının adı veya ticari markası,
gerekli olduğunda, CE işaretinin iliştirildiği yılın son iki rakamı,
AT uygunluk belgesinin numarası,
üretim kontrolü sürecinde bulunmuş olan onaylanmış kuruluşun kimlik numarası,
ürünün, teknik spesifikasyonlarda belirtilen özellikleri hakkında bilgi.
Direktif AB’de 1 Temmuz 1991 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Bununla birlikte, uyumlaştırılmış Avrupa standartlarının geliştirilmesi ve teknik onay prosedürlerinin organizasyonu ilk başta umulandan daha uzun sürmüştür. Direktifin hala uygulanamamasının da nedeni budur.
Kapsam:
İnşaat Malzemeleri Direktifi genel olarak, AB ve EFTA ülkelerinde inşaat işlerinde daimi olarak kullanılmak amacıyla tasarlanan bütün ürünleri kapsamaktadır. Bu bağlamda “inşaat işleri” kavramı geniş anlamda anlaşılmalıdır. Örneğin, bina inşaatlarının yanı sıra köprüler, tüneller, demiryolları, stadyumlar, kanallar, barajlar, yüksek gerilim direkleri ve bütün yol çeşitleri de bu kapsama girmektedir.
Bina inşaatı malzemeleri, inşaat işlerini direktifin temel gerekleri ile uyumlu kılan prefabrike sistemler veya tesisatların materyalleri, öğeleri ve bileşenleridir (tek başına veya paketler halinde). Malzemelerin inşaat işlerinde daimi kullanılması, malzemenin çıkarılması halinde işin fonksiyonel niteliklerinde bir eksilme sonucunun doğması ve malzemenin yerinden sökülmesinin ve yerinin değiştirilmesinin ise inşaat karakterli faaliyetleri gerektirmesi anlamına gelmesi demektir.
Teknik spesifikasyonların henüz bulunmadığı veya bunların geliştirilmeyeceği ürünler için genel bir istisna belirlenmiştir. Bu istisna önemsiz derecede sağlık ve emniyet riski bulunan ve sadece yerel olarak kullanılan malzemeler için (örneğin; inşaat alanının yanına yapılan barakalar gibi) ile ilgilidir. Avrupa’da yerel malzemelerin tanımı konusundaki tartışmalar hala sürmektedir.
Uygulanabilen diğer direktifler:
İnşaat Malzemeleri Direktifi diğer bir ya da daha fazla Yeni Yaklaşım Direktifinin kapsamına giren malzemelere de uygulanabilir.
Mesela; sıcak su kazanları inşaat işleri ile monte edilebilir. Bu durumda, Sıcak Su Kazanları ve Gaz Yakan Aletler Direktiflerinden ayrı olarak inşaat unsurları yönünden İnşaat Malzemeleri Direktifi uygulanmalıdır. Bir başka örnek Makineler Direktifinin kapsamına giren makinelerdir. Bu makineler binalara kurulduğunda veya sivil inşaat işlerinde kullanıldığında İnşaat Malzemeleri Direktifinin gereklerine uyulmalıdır.
Bu direktiften sonraki bir tarihte kabul edilen direktiflerde, bu husus, İnşaat Malzemeleri Direktifinin 2. maddesinin 3. bölümündeki esaslara göre özel olarak gösterilmektedir. Bu 95/16/EC sayılı Asansörler Direktifi için söz konusu olan bir durumdur.
Açıklayıcı belgeler:
“Açıklayıcı belgeler”in C 62 sayılı ve 28 Şubat 1994 tarihli Topluluk Resmi Gazetesi’nde 94/C62/01 sayılı bildirimle yayımlanmasıyla birlikte direktifin pratikte uygulanması yönünde önemli bir adım atılmıştır. Açıklayıcı dokümanlar direktifin muğlak olan temel gerekleri ile inşaat malzemeleri için hazırlanmış olan ayrıntılı Avrupa standartları ve Avrupa Teknik Onay esasları arasında köprü işlevi görmektedirler.
Temel gerekler hem binanın bütününü, hem de inşaatında kullanılan malzemeleri ele almaktadır. Bu nedenle, açıklayıcı belgelerdeki hükümler, inşaat işlerinin tasarımı ve yapılmasına ilişkin standartlar (kategori A) ve inşaat işleri için amaçlanarak üretilmiş malzemelerle ilgili teknik spesifikasyonlar (kategori B) olmak üzere iki kategoriye ayrılmıştır. Kategori A standartları, ulusal inşaat gerekleri halihazırda yürürlükte olan inşaat işlerine uygulanmalıdır. Muhtemelen bu ulusal gerekleri uyumlaştırmak gerekmektedir. Kategori A koşullarını yerine getirmek için inşaatlarda CE işareti taşıyan malzemeler kullanılmalıdır.
Tıpkı direktifin temel gerekleri gibi, 6 tane açıklayıcı dokümanda alt bölümlere ayrılmıştır:
mekanik mukavemet ve denge,
yangın emniyeti,
hijyen, sağlık ve çevre,
kullanım emniyeti,
gürültüden korunma,
enerji tasarrufu ve ısı muhafazası,
Açıklayıcı dokümanlarda aşağıdaki konular ele alınmaktadır:
İnşaat Malzemeleri Direktifinin asgari gereklerinin genel bir hazırlanışı,
Uygulama ve denetleme ilkeleri,
Standartların geliştirilmesi ve Avrupa Teknik Onayları için teknik spesifikasyonlar,
Ömür ve dayanıklılık için başlangıç noktası.
Coğrafi konum, iklim ve yaşam biçimi ve özel kullanıcı talepleri gibi çeşitli Avrupa Ekonomik Alanı ülkelerinde ulusal, bölgesel ve yerel olarak mevcut bulunan farklılıkları göz önünde bulundurmak amacıyla, gerekli olduğu yerlerde asgari temel gerekler ürün sınıfları için zorunlu bir sınıflandırmaya bağlanır. Bu, halihazırda aşağıdaki açıklayıcı belge için uygulanmıştır:
Açılayıcı dokümanlar Karar
Resmi Gazete
Yangın emniyeti 94/611/EC
98/457/EC
L 241 16/9/94
L 201 17/7/98
Bu uygulama muhtemelen gürültüye karşı korunma maddeleri ve yalıtım maddeleri için de yapılacaktır. Her açıklayıcı dokümanın bir eki, bir ürün dizisi için direktifin hükümleri çerçevesinde hangi özelliklerin göz önüne alındığını gösterir.
Aralıklarla, standartların veya tekniğin getirdiği gelişmelerin etkisiyle açıklayıcı dokümanlarda uyarlama ve tadilatlara gidilir.
Avrupa teknik onayları:
Bazı ürünler için henüz bir teknik spesifikasyon hazırlanmamıştır. Bu, örneğin sadece yerel ve bölgesel kullanım amaçlı hazırlanan ürünler bakımından söz konusudur. Herhangi bir Avrupa standardının bulunmadığı durumlarda ve tanınmış Avrupa standartları ve ulusal standartlardan açık biçimde sapan inşaat malzemeleri için imalatçı ürettiği ürüne CE işaretinin iliştirilmesine izin verilmesi için Avrupa Teknik Onayına (ETA) ihtiyaç duymaktadır.
Avrupa Teknik Onayı, belli bir inşaat malzemesinin belli bir amaç için kullanılmasının yararlı olduğunun kesin teknik kanıtıdır. Avrupa Teknik Onayı, Avrupa Teknik Onay Organizasyonu’nun (EOTA) üyesi olmak zorunda olan ve “onaylanmış kuruluş” da denilen resmi olarak tanınmış muayene ve belgelendirme kuruluşları tarafından verilir.
Belli bir ürün veya ürün grubu için hazırlanmış olan Avrupa Teknik Onay direktiflerinde aşağıdaki hususlar bulunmalıdır:
ilgili inşaat malzemeleri için uyulması zorunlu olan açıklayıcı belgeler,
direktifin temel gerekleri esas alınarak bir ürün için belirlenecek özel gerekler,
test metotları,
test sonuçlarının doğrulanması metotları,
muayene ve belgelendirme prosedürleri,
geçerlilik.
17 Ocak 1994 tarihli ve 94/23/EC sayılı Kararda, Avrupa Teknik Onayları için ortak prosedürler belirlenmektedir. Bu, onayların başvurusu, hazırlanması ve verilmesi ile ilgilidir. 97/571/EC sayılı Kararı ise Avrupa Teknik Onayı belgesi için tek tip bir model sağlamaktadır.
Şimdiye kadar, standardı bulunmayan veya hazırlanmayacak olan ürünler için hiçbir Avrupa Teknik Onay Esası (ETAG’s) yayımlanmamıştır. Yine de, Avrupa Teknik Onayı başvuruları standardı bulunan fakat tasarımı ve üretimi bu standarttan sapma gösteren ürünler için yapılabilmektedir.
Uygunluk değerlendirmesi:
İlgili ürünün, İnşaat Malzemeleri Direktifinin temel gereklerini karşılayan teknik spesifikasyonlara uygunluğu, CE işaretiiliştirilmesinin bir koşuludur. Bu spesifikasyonlar Avrupa standartlarında ve/veya Avrupa Teknik Onay Direktiflerinde veya onaylanmış ulusal standartlarda düzenlenmektedir.
Ürünün tasarımının uygulanan bir standart veya bir Avrupa Teknik Onayı temelinde, direktifin gereklerine uygun olduğunun belirlenmesinden sonra, nihai ürünün tasarıma uygunluğu sağlanmak zorundadır. Avrupa Komisyonu ürün veya ürün grupları için izlenmesi gereken uygunluk değerlendirme prosedürlerini Avrupa Teknik Onayı Esasları’nda ve kararlarında belirtmiştir.
Uygunluk değerlendirmesinde tercihen şu sistemlerden birisi kullanılır:
Aşağıdaki esaslar çerçevesinde onaylanmış bir belgelendirme kuruluşu tarafından yapılacak olan ürünün uygunluk belgelendirmesi (Modül B ve bunu takiben Modül D veya F);
imalatçının yapacağı üretim kalite güvencesi ve fabrikada yapılacak nihai üretim kontrolü,
onaylanmış kuruluşça yapılan tip incelemesi ve uygulanan ürün kalite güvence sisteminin değerlendirilmesi.
Ürünün imalatçısının aşağıdakilerden biri temelinde yapacağı uygunluk beyanı;
Belgelendirilmiş tam kalite güvence sistemi (Modül H),
Fabrikadaki uygun ürün kontrolü düzeyi (Modül C) ile birlikte onaylanmış kuruluşça yapılacak tip incelemesi (Modül B),
Tamamen imalatçının kendisinin yapacağı tip incelemesi ve üretim kontrolü.
Bu prosedürlerden hangisinin uygulanacağı ürünün inşaat işlerinde kullanımının emniyet ve sağlık açısından taşıdığı önem, ürünün yapısı, eskime süreci ve ürünün özellikleri üzerinde imalat sürecinin etkisine bağlıdır.
98/37/EC sayılı AB’nin Makineler Direktifi’nde, bu direktif kapsamındaki makinelerin karşılamak zorunda oldukları temel gerekler tespit edilmektedir.
Sağlık ve güvenlik gerekleri, tasarım esnasındaki diğer hususların yanında, özellikle; materyaller, aydınlatma, çalışma, acil duruş, mekanik risklere karşı korunma, denge, koruma kalkanı ve güvenlik tesisatı, elektrikle ilgili riskler, patlama tehlikesi, titreşimler, gürültü, radyasyon, emisyonlar ve makinenin üzerindeki bakım ve emniyet işaretleri ile ilgilidir.
Çoğu makine türü için, makinenin direktifin gereklerini karşılayıp karşılamadığı, bir onaylanmış kuruluşa gerek kalmadan imalatçı tarafından değerlendirilebilir (Modül A).
Makinenin tip plakası, CE işaretini, imalatçının adı ve adresini, ürünün seri ve/veya tip numarasını ve imalat tarihini ihtiva etmelidir.
Makineler Direktifi 1 Ocak 1993 tarihinde yayımlanmış ve 2 yıllık bir geçiş döneminden sonra 1 Ocak 1995 tarihinden sonra tam olarak uygulanmaya başlamıştır. Bu tarihten beri direktif kapsamına giren her yeni ürünün CE işareti ile etiketlenme zorunluluğu bulunmaktadır.
91/368/EEC sayılı direktif ile yapılan değişiklik ile, diğer hususların yanında kişileri taşıma ve kaldırma araçları ile güvenlik parçalarına sahip makineler de bu direktif kapsamına alınmıştır. Bu ürünler için geçiş dönemi biraz daha geç bir tarih olan 1 Ocak 1997 tarihinde sona ermiştir.
Eğer bağımsız olarak CE uygunluk işareti iliştirilmiş bir kaç makine bir üretim bandına monte edilirse o zaman bu kombinasyon da direktifle uyumlu olmak zorundadır. İlave riskler veya değiştirilmiş riskler, risk analizleriyle kontrol edilmek zorundadır. Daha sonra tasarımcı, kullanıcı ya da tedarikçilerden birisi bir uygunluk beyanı düzenleyerek nihai sorumluluğu alır ve CE işaretini monte edilen sisteme iliştirir.
Kapsam:
Makine Direktifi, aşağıda belirtilenler hariç, en az bir parçası hareket eden, muhtelif parça ve gruplardan oluşan ve malları işlemeye, taşımaya veya ambalajlamaya yarayan tüm makineler ile arıza veya kötü çalışma durumlarında bunların etkisine maruz kalan insanların güvenliğine ve sağlığına yönelik riskleri bertaraf etmeye yönelik bir güvenlik fonksiyonu yerine getirmek üzere pazara arzedilen emniyet teçhizatlarını içerir:
Makineler veya emniyet teçhizatları için, bu direktifte atıfta bulunulan risklerin kısmen yada tamamen özel Topluluk direktifleri kapsamında yer alması halinde, bu direktif (makine direktifi) risklere karşı bu tür makinelere veya emniyet teçhizatlarına uygulanmayacaktır.
Makineler için, risklerin esas itibariyle elektrikten kaynaklandığı durumlarda, bu tür makineler, münhasıran 73/23/EEC sayılı Alçak Gerilim Cihazları direktifi kapsamına girer.
Bir ürüne birden fazla yeni yaklaşım direktifi uygulanıyor olabilir. Böyle bir durumda Makineler Direktifinin birinci maddesinin dördüncü ve beşinci alt-bölümleri uygulanmadıkça ürün ilgili bütün direktiflerin gereklerine uygun olmak zorundadır.
Kullanılmış (ikinci el) makineler
İkinci el makinelerin Makineler Direktifinin kapsamına girip girmediği konusunda oldukça karışık bir durum bulunmaktadır. Makineler Direktifi sadece yeni makineleri kapsamına almaktadır. Bunun sonucu olarak 1 Ocak 1995 tarihinden önce piyasaya arz edilen makineler bu direktifin kapsamı dışında kalmaktadır. Yine bu makineler bu tarihten sonra ikinci el olarak ticarete konu olurlarsa da bu Direktif hükümleri uygulanmamaktadır. Ancak 1 Ocak 1995 tarihinden sonra Avrupa Ekonomik Alanı (AEA) dışından ithal edilmiş olan ikinci el makineler yeni makineymiş gibi kabul edilmek ve AEA piyasasına sunulduğunda CE işareti taşımak zorundadır.
Makinelerin tamir ve bakımı
Makinenin bakımı sırasında yıpranan ya da bozulan parçalar orijinaliyle eşdeğer veya benzer parçalarla değiştirilebilir ancak, bu genelde makinenin emniyet risklerini değiştirmemelidir. Bu durumda makinenin uygunluğunun tekrar değerlendirilmesine gerek yoktur. Ancak değiştirilen parçalar orijinalinden büyük ölçüde farklılık gösterirse emniyet gerekleri değişebilir. Bu durumda makinenin, direktifin emniyet gereklerini karşılayıp karşılamadığı yeniden belirlenmelidir. Örneğin; bir araçtaki motorun daha güçlü bir motor tipi ile değiştirilmesi aracın süspansiyonunun, sürüş şaftının ve frenlerinin de değiştirilmesini gerekli kılabilir. Bu durumda, değerlendirilmesi gereken yeni bir makine yaratılmış olur.
İşyerinde sağlık ve emniyet
Eski makinelerin teslimatı ile ilgili olarak, imalatçılar, makine satın alan işverenlerin kendi çalışanlarına Makineler Direktifinin bütün gereklerini karşılayan makineleri sağlama zorunluluğu bulunduğunun farkında olmalıdırlar. Bu yükümlülük Makineler Direktifinden değil; 89/655/EEC sayılı “İşyerinde İşçilerin İş Teçhizatı Direktifi”nden kaynaklanmaktadır. Bunun sonucu olarak alıcıların/işverenlerin yükümlülüğü yalnızca makinelerin CE işareti taşıyıp taşımadığını ve bir AT Uygunluk Beyanı bulunup bulunmadığını kontrol etmekle ortadan kalkmamaktadır. Herhangi bir şüphe durumunda işveren makinelerin güvenilirliğini kendiliğinden araştırmak ve makinenin temel emniyet ve sağlık gereklerini yerine getirmesinde gerekli tedbirleri almak zorundadır.
Uygulanabilen Öteki Direktifler
Makineler Direktifinin yanında Alçak Gerilim ve Elektromanyetik Uyumluluk Direktifleri de genel olarak makinelere uygulanabilir. Bunun yanı sıra, İnşaat Malzemeleri Direktifi, Basit Basınçlı Kaplar ve Basınçlı Cihazlar Direktifi gibi diğer bazı direktif kombinasyonu da mümkündür.
Ce Belgesi
CE işareti, ürünün Avrupa ürün mevzuatlarına uygunluğunu gösterir.
CE işareti ’Conformite European’ kelimelerinin kısaltılmasıdır ve literatürdeki anlamı ‘European Conformity’, Avrupa Normlarına Uygunluktur. CE işareti, bir ürün ya da ürün grubunun, Avrupa Birliği’nin sağlık, güvenlik, çevre ve tüketicinin korunması konusunda oluşturmuş olduğu, “ürün direktifleri” olarak anılan temel gerekliliklere uygun olduğunu gösterir. CE işareti, taşımayan ürünler, Avrupa Birliği ülkelerine giremez, bu nedenle CE işareti, ürünlerin Avrupa Birliği iç pazarında serbestçe dolaşımına olanak veren bir “Endüstriyel ürün pasaportu” olarak tanımlanabilir.
CE işareti, ürünün AB içerisinde serbestçe dolaşımını sağlayan, 1 Ocak 2004 itibariyle Türkiye iç pazarında da kullanılma zorunluluğu olan, üreticinin garanti beyanı olmakla beraber bir bakıma ürünün pasaportu niteliğinde olan bir işaret
NEDEN CE BELGESİ
CE Belgesi (işareti) AB’nin uyulması mecburi olan bir takım Yeni Yaklaşım Direktifleri kapsamında ürünlere iliştirilen bir işaret olduğu için, söz konusu mevzuat kapsamına giren ve AB üyesi ülkelerde piyasaya arz edilecek olan ürünlerin bu işareti taşıması zorunludur.
1996 yılı başında AB ile ülkemiz arasında yürürlüğe giren Gümrük Birliği tarım ürünleri dışında malların serbest dolaşımını ön görmektedir. Ülkemiz Gümrük Birliği ile AB ile ilişkilerinde 3. ülkelerden farklı bir konum kazanmıştır. Bu farklılık AB’ye üye ülkelerle mal satışında tam rekabete girmemizin yanı sıra, mal üretiminde de Birlik içerisinde belirlenmiş standartların Türkiye açısından da zorunluluk haline gelmesidir. Bu kapsamda Türkiye’de ce belgesi süreci üretimin ayrılmaz bir parçası olmuştur, ve bu şekilde Türk malının kalitesini yükseltecektir.
Bu aşamada, Türkiye’de 23 ürün grubunun üreticileri için önceleri sadece AB’ye ihracatta zorunlu olan CE işareti (belgesi), bu tarihten itibaren ülkemizde piyasaya arz edilecek ürünler için de zorunlu hale gelecektir.
CE BELGESİNİN FAYDALARI
CE İşareti ürünün AB ülkelerinde serbest dolaşımını ve pazarlanmasını sağlar,
Ürünlerin CE işaretli (belgesi) olarak piyasaya sunulmasından, CE işaretinin ürüne iliştirilmesinden üretici sorumludur. Üreticinin bu işareti ürüne iliştirmesi için çeşitli alternatifler sunulmuştur :
87/404/AT – 87/404/EEC Basit Basınçlı Kaplar Yönetmeliği
88/378/AT -Oyuncaklar Hakkında Yönetmelik
89/106/AT – 89/106/EEC Yapı Malzemeleri Yönetmeliğİ
89/686/AT – 89/686/EEC Kişisel Koruyucu Donanım Yönetmeliği
90/384/AT – 90/384/EEC Otomatik Olmayan Tartı Aletleri Yönetmeliği
90/396/AT – 90/336/EEC Gaz Yakan Cihazlara Dair Yönetmelik
92/42/AT Sıvı ve Gaz Yakıtlı Yeni Sıcak Su Kazanlarının Verimlilik Gereklerine Dair Yönetmelik
92/42/AT – 92/42/EEC Yeni Sıcak Su Kazanlarına Dair Yönetmelik
93/15/AT Sivil Kullanım Amaçlı Patlayıcı Maddelerin Belgelendirilmesi Piyasaya Arzı ve Denetlenmesi Hakkında Yönetmelik
93/42/AT – 93/42/EEC Tıbbi Cihaz Yönetmeliği
94/9/AT – 94/9/EC Muhtemel Patlayıcı Ortamda Kullanılan Teçhizat ve Koruyucu Sistemler İle İlgili Yönetmelik
94/25/AT – 94/25/EC Gezi Tekneleri Yönetmeliği
95/16/AT – 95/16/EC Asansör Yönetmeliği
97/23/AT – 97/23/EC Basınçlı Ekipmanlar Yönetmeliği
98/37/AT – 98/37/EC Makine Emniyeti Yönetmeliği
1999/5/AT Telsiz ve Telekomünikasyon Terminal Ekipmanları Yönetmeliği
2000/9/AT – 2000/9/EC İnsan Taşımak Üzere Tasarımlanan Kablolu Taşıma Tesisatı Yönetmeliği
2000/14/AT- 2000/14/EC Açık Alanda Kullanılan Teçhizat Tarafından Oluşturulan Çevredeki Gürültü Emisyonu İle İlgili Yönetmelik
2004/22/AT Ölçü Aletleri
2004/108/AT Elektromanyetik Uyumluluk Yönetmeliği
2006/95/AT- 2006/95/EC Alçak Gerilim Yönetmeliği (LVD)
CE BELGELENDİRME SÜRECİ
CE belgesi Alınması Gereken Ürünün Kapsamına Girdiği Direktif veya Direktifler Belirlenir.
CE BELGESİNDE BİLİNMESİ GEREKEN SIKÇA SORULAN SORULAR
CE işareti” kısaca nedir?
CE işareti, Avrupa Birliği’nin, teknik mevzuat uyumu çerçevesinde 1985 yılında benimsediği Yeni Yaklaşım Politikası kapsamında hazırlanan bazı Yeni Yaklaşım Direktifleri kapsamına giren ürünlerin bu direktiflere uygun olduğunu ve ürünün üreticisi veya direktifte zorunlu kılınmış ise bir üçüncü taraf uygunluk değerlendirme kuruluşu (onaylanmış kuruluş vs.) gerekli bütün uygunluk değerlendirme faaliyetlerinden geçtiğini gösteren bir Birlik işaretidir. CE İşareti, ürünlerin, amacına uygun kullanılması halinde insan can ve mal güvenliği, bitki ve hayvan varlığı ile çevreye zarar vermeyeceğini, diğer bir ifadeyle ürünün güvenli bir ürün olduğunu gösteren bir işarettir. İlgili direktif bu temel gereklerden bir kısmının veya tamamının karşılanmasına yönelik olabilir. Bunun yanısıra, CE İşaretini gerektiren direktiflerin bazıları güvenlikten farklı boyutlarla (örneğin; elektromanyetik uyumluluk, enerji verimliliği gibi) da ilgili olabilmektedir.
“CE işareti” neden önemlidir?
“CE işareti”, Avrupa Birliği’nin uyulması mecburi olan birtakım Yeni Yaklaşım Direktifleri kapsamında yer alan ürünlere iliştirilen bir işaret olduğu için, söz konusu mevzuat kapsamına giren ve AB üyesi ülkelerde piyasaya arz edilecek olan ürünlerin bu işareti taşıması zorunludur. Diğer bir ifadeyle, bu işaret, ürünlerin, AB üyesi ülkelerde serbest dolaşıma çıkabilmesi için bir çeşit pasaport işlevi görmektedir. Türkiye’nin de Avrupa Birliği mevzuatını uyumlaştırarak uygulayacak olması nedeniyle, ilgili mevzuatın yürürlüğe girmesiyle birlikte, ülkemizde piyasaya arz edilecek ürünlerin de bu işareti taşıması zorunlu hale gelmektedir.
CE İşareti uygulaması ile ilgili olarak Türkiye’deki durum nedir?
Türkiye ile AB arasında gümrük birliğini tesis eden 1/95 sayılı Ortaklık Konseyi Kararı’nın (OKK) 8-11. maddeleri, malların serbest dolaşımının en iyi şekilde temini amacıyla ticarette teknik engellerin kaldırılması konusundaki AB araçlarının ülkemiz iç mevzuatına dahil edilmesini öngörmektedir. Bu kapsamda, AB’nin ticarette teknik engellerin kaldırılması konusundaki mevzuatının listesi ile bu mevzuatın Türkiye tarafından uygulanma koşul ve kuralları 2/97 sayılı OKK ile belirlenmiştir.
Dış Ticaret Müsteşarlığı’nın koordinasyonunda yürütülen çalışmalar neticesinde söz konusu Topluluk mevzuatını uyumlaştıracak olan kamu kuruluşları 15.1.1997 tarihli ve 97/9196 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile tespit edilmiştir. Anılan Bakanlar Kurulu Kararı ile yapılan bu görevlendirme çerçevesinde, ilgili kamu kuruluşları tarafından yürütülmekte olan mevzuat uyum çalışmalarının bir kısmı sonuçlandırılmış, bir kısmının çalışmaları ise devam etmektedir. Uyum çalışmaları devam eden bir kısım AB Direktifi ürünlere CE İşaretinin iliştirilmesini öngörmektedir.
Diğer taraftan, ülkemizin 1999 yılındaki AB’nin Helsinki Zirvesi’nde “AB Tam Üyeliğine Adaylık” statüsü kazanmasından sonra AB ile ilişkilerimiz Gümrük Birliği’nin yanısıra yeni bir temele oturmuştur. Teknik mevzuat uyumu çalışmaları da böylece yeni boyut kazanmış olup, bundan sonraki süreçte hazırlanan “ulusal program”la uyumu yapılacak AB teknik mevzuatının sayısı da artmıştır.
Uyumu yapılan teknik mevzuatın hukuki altyapısını oluşturmak üzere, ilgili kamu kuruluşlarının da katkısıyla, Dış Ticaret Müsteşarlığı tarafından hazırlanan 4703 sayılı Ürünlere İlişkin Teknik Mevzuatın Hazırlanması ve Uygulanmasına Dair Kanun, 11 Temmuz 2001 tarihli ve 24459 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmış olup; 11 Ocak 2002 tarihi itibariyle yürürlüğe girmiştir. Bahse konu Kanuna istinaden hazırlanan “Uygunluk Değerlendirme Kuruluşları ile Onaylanmış Kuruluşlara Dair Yönetmelik”, “CE Uygunluk İşaretinin Ürüne İliştirilmesine ve Kullanılmasına Dair Yönetmelik” ve “Ürünlerin Piyasa Gözetimi ve Denetimine Dair Yönetmelik” 17 Ocak 2002 tarihli ve 24643 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak, 11 Ocak 2002 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere yürürlüğe girmiştir. Kanun’un diğer bir uygulama yönetmeliği olan “Teknik Mevzuatın ve Standartların Türkiye ile Avrupa Birliği Arasında Bildirimine Dair Yönetmelik” ise 3 Nisan 2002 tarihli ve 24715 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmış olup; 3 Mayıs 2002 tarihi itibariyle yürürlüğe girmiş bulunmaktadır. Ancak söz konusu Kanun ile uygulama yönetmeliklerinin 11 Ocak 2002 tarihi itibariyle yürürlüğe girmesi, ürünlere CE işareti iliştirilme zorunluluğunun da bu tarihte başlayacağı anlamına gelmemektedir. Ülkemizde üretilerek iç piyasaya arz edilecek olan ürünlerin CE İşareti taşımasının zorunlu olabilmesi için, ilgili Bakanlıklar ve kamu kuruluşları tarafından hazırlanan ve ürünlere CE İşareti iliştirilmesini öngören teknik mevzuatın Türkiye’de yürürlüğe girmesi gerekmektedir. Teknik mevzuat uyumunun pratikte uygulanabilir olması için sadece direktifleri uyumlaştıran yönetmeliklerin yürürlüğe girmesi yeterli olmayıp, bu direktiflerin atıfta bulunduğu uyumlaştırılmış standartların da (bkz. CE Uygunluk İşareti ile ilgili nota.) ülkemizde Uyumlaştırılmış Türk Standardı haline getirilmesi ve iç mevzuatımıza aktarılması gerekmektedir. Bu ise, kendi teşkilat yasası ve bu yasaya istinaden 4703 sayılı Kanun’da yapılan görevlendirmeye göre Türk Standardları Enstitüsü tarafından yerine getirilmektedir. Uyumlaştırılmış Türk Standardı haline getirilmiş olan standartların ilgili yetkili kuruluş tarafından ilgili olduğu yönetmelik ve referans numaralarıyla birlikte Resmi Gazete’de duyurulması gerekmektedir.
Bu durumda, ülkemizde CE İşareti için tek bir uygulama tarihi söz konusu olmayıp, uygulama ilgili ürün mevzuatının yürürlüğe girmesiyle peyderpey başlamaktadır. (Hangi ürün mevzuatının ülkemizde zorunlu uygulamada olduğuna ilişkin bilgiler için buraya tıklayınız.)
Bu çerçevede, üreticilerimizin ilgili mevzuatı hazırlayarak yürürlüğe koyan yetkili kamu kuruluşları ile yakın ilişki kurmaları büyük önem taşımaktadır.
“CE işareti” olmazsa ne olur?
Dış ticaretimiz açısından, bu işareti taşıması gerektiği halde taşımayan ürünün AB üyesi ülkelere ihracatı mümkün değildir. İç pazarımız açısından ise, mevzuat uyumu tamamlanmış ve zorunlu uygulamaya girmiş ürün yönetmelikleri kapsamına giren ürünlerden CE İşareti taşıması gerektiği halde taşımayan ürünlerin ülkemiz piyasasına edilmesi de mümkün bulunmamaktadır.
Hangi ürünlerde bu işaret bulunmalıdır?
CE İşareti, AB’nin, teknik mevzuat uyumu çerçevesinde 1985 yılında benimsediği Yeni Yaklaşım Politikası kapsamında hazırlanan bir kısım Yeni Yaklaşım Direktifleri içerisinde yer alan ürünlerde kullanılmaktadır. Bilindiği gibi, AB Direktiflerinin ülkemizde uygulanabilmesi için bu direktiflere paralel olarak ilgili yetkili kamu kurum ve kuruluşları tarafından hazırlanan “ürün yönetmelikleri” aracılığıyla ülkemiz iç mevzuat sistemine mal edilmesi gerekmektedir (teknik mevzuat uyumu). Bu ürünlerin listesi, ilgili AB mevzuatı ve bu mevzuatı ülkemizde uyumlaştıran kamu kuruluşlarını gösteren tabloya buradan ulaşabilirsiniz. Direktifleri uyumlaştıran yönetmeliklerin metinlerinin Resmi Gazete’den, ilgili yetkili kuruluşlardan veya bu kuruluşların internet sitelerinden temin edilmesi mümkün bulunmaktadır.
“CE işareti” nin ürüne iliştirilmesinin yolları nelerdir?
CE işaretinin ürüne nasıl iliştireceği, ürüne bağlı olarak ilgili direktiflerde belirtilmektedir.
Ürünlerin, CE işaretli olarak piyasaya sunulmasından üretici sorumludur. Ancak; eğer üretici ya da üreticinin yetkili temsilcisi Avrupa Birliği içinde değilse, bu sorumluluğu ithalatçı yerine getirmek zorundadır. Bir başka deyişle, ithalatçı ithal ettiği ürünlerin AB normlarına uygun olduğunu garanti etmek zorundadır. Üreticinin bu işareti ürüne iliştirebilmesi için çeşitli alternatifler sunulmuştur;
Bir kısım ürün grupları için (bunlar genelde düşük risk arz eden ve/veya arz ettikleri riskin tespitinin görece kolay olduğu ürünlerdir, örneğin, bazı makinalar), direktifin temel gereklerine uygunluk, üreticinin kendisi tarafından ya kendi test imkanları ya da başka herhangi bir kuruluşun imkanlarının kullanılmasıyla doğrulanabilmekte ve bu ürünler hakkında üreticinin düzenleyeceği uygunluk beyanı ile CE işareti, üretici tarafından ürüne iliştirilmektedir.
Diğer bir kısım ürünlerin ise (örneğin, bazı tıbbi cihazlar ve bazı makinalar) mutlaka, AT Resmi Gazetesi’nde adı yayımlanmış yetkili test ve belgelendirme kuruluşları (Onaylanmış kuruluşlar-Notified bodies) tarafından doğrulanması gerekmektedir. Onaylanmış kuruluşun bu incelemesine istinaden, üretici CE İşaretini ürününe iliştirmektedir.
Onaylanmış Kuruluş (Notified Body) nedir? Fonksiyonu nedir?
Avrupa Birliği mevzuatı, CE İşareti taşıması gereken ürünlerden yüksek risk taşıyan ürünlerin, piyasaya arz edilmeden önce konusunda uzman, üçüncü bir taraf olan ve AT Resmi Gazetesi’nde yayımlanmış kuruluşlar tarafından uygunluk değerlendirmesine tabi tutulmasını şart koşmaktadır. Bu ürünlerin test, muayene ve/veya belgelendirmesini yapmak üzere üye ülkeler tarafından altyapısı yeterli görülen test, muayene ve/veya belgelendirme kuruluşları arasından seçilerek AT Resmi Gazetesi’nde yayımlanan kuruluşlar onaylanmış kuruluş (bazı direktiflerde farklı terimler kullanılabilse de genel olarak “notified body” ifadesi kullanılmaktadır.) statüsünü almaktadır. Üye ülkelerce belirlenen onaylanmış kuruluşlar Avrupa Komisyonu’na bildirilmekte ve diğer üye ülkelere duyurulması amacıyla bu listeler AT Resmi Gazetesi’nde yayımlanmaktadır. AB ülkelerinde yerleşik olarak faaliyet gösteren onaylanmış kuruluşların isim ve adreslerine www.conformityassessment.org adresinden ulaşılması mümkün bulunmaktadır. Bu kuruluşların teknik açıdan yetkin olmaları gerekmektedir (Daha ayrıntılı bilgi için bkz. Onaylamış kuruluşlarla ilgili nota).
Türkiye’de onaylanmış kuruluş bulunmakta mıdır?
Bazı ürün grupları kapsamında faaliyet göstermek üzere ilgili yetkili kuruluşlarca seçilen onaylanmış kuruluş adayları kimlik kayıt numarası alınmasını teminen Avrupa Komisyonu’na bildirilmiş, ancak gerek ülkemizin mevzuat uyum ve uygulama durumunun gerekse aday kuruluşların yeterliliklerinin değerlendirilmesi gerektiği gerekçesiyle bu başvurular sonuçlandırılmamıştır. Halihazırda ülkemizin potansiyel onaylanmış kuruluş adaylarının değerlendirilmesi süreci devam etmekte olup, bu süreç tamamlanmadığı için henüz ülkemizde yerleşik bir onaylanmış kuruluş faaliyete başlamış değildir. Söz konusu değerlendirme süreci birden fazla unsurdan oluşmakta olup, bu kapsamda, ilgili direktifin uyumlaştırılması amacıyla yayımlanmış bulunan yönetmeliklerin orijinal AB direktifinin gereklerini karşılayıp karşılamadığı, mevzuatı uygulamaya yönelik gerekli denetim altyapısının tamamlanıp tamamlanmadığı, aynı şekilde mevzuatın uygulanmasına yönelik olarak metroloji, belgelendirme, metroloji, kalibrasyon vs. altyapısının yeterli düzeyde olup olmadığı ve aday kuruluşların teknik altyapısının yeterli olup olmadığı ve gerekli kriterleri karşılayıp karşılamadığının eş zamanlı olarak değerlendirilmesi öngörülmektedir.
Üreticinin her ürün için mutlaka onaylanmış kuruluşa başvurması gerekli midir?
Üreticinin, herhangi bir onaylanmış kuruluşa başvurmaksızın da ürününe CE İşareti iliştirdiği durumlar bulunmaktadır. Bu husus her bir ürün/ürün grubu için ilgili direktiflerde belirtilmektedir. Bu çerçevede, üreticilerin ürettikleri ürünlerle ilgili direktifleri incelemeleri ve ilgili mevzuatı hazırlayarak yürürlüğe koyan kamu kuruluşları ile yakın ilişki kurmaları büyük önem taşımaktadır.
Ülkemizde her ürün grubuyla ilgili olarak onaylanmış kuruluş olacak mıdır?
Onaylanmış kuruluşların mevcudiyeti tamamen piyasa koşullarına göre şekillenmektedir. Sektörün ihtiyacına ve onaylanmış kuruluş potansiyeline göre yetkili kuruluşun aynı alanda faaliyet göstermek üzere birden fazla onaylanmış kuruluş görevlendirmesi söz konusu olabileceği gibi bir alanda onaylanmış kuruluş olmak karlı bir faaliyet olarak görülmezse o alanda hiç onaylanmış kuruluş görevlendirilmeyebilir. Bu durumda, bu alandaki belgelendirme hizmetlerinin AB ülkelerinde yerleşik onaylanmış kuruluşlardan sağlanması söz konusu olacaktır. Bu kuruluşların ülkemizde temsilcilikleri de bulunabilmektedir.
Üreticilerimizin ne yapması gerekmektedir?
Üreticilerimiz, ürünlerinin hangi direktif/direktifler kapsamına girdiğini tespit ederek, söz konusu direktifleri incelemeli ve bütün unsurlarıyla özümsemeli; gerekiyorsa üretim bandında değişikliğe gitmeli ve buna göre belgelendirme faaliyetlerini gerçekleştirmelidir.
Her Yeni Yaklaşım Direktifi ürüne CE İşareti iliştirilmesini gerektirir mi?
Hayır. Yeni Yaklaşım Politikasının ilklerine göre hazırlanmış olan direktiflerin bazıları ürüne CE işareti iliştirilmesini öngörmemekte olup, bunlarda başka türlü işaretlemeler söz konusu olabilmektedir.
Bu ürün grupları:
a) Ambalajlama ve Atıkları
b) Trans-Avrupa Yüksek Hızlı Ray Sistemlerinin Uyumu
c) Denizcilik Ekipmanı (Gemi Teçhizatı)
d) Taşınabilir Basınçlı Ekipman
e) Trans-Avrupa Geleneksel Ray Sistemlerinin uyumu
MARKA NEDİR?
Marka“Bir işletmenin mal veya hizmetlerini bir başka işletmenin mal veya hizmetlerinden ayırt etmeyi sağlaması koşuluyla kişi adları dahil, özellikle sözcükler, şekiller, harfler, sayılar, malların biçimi veya ambalajlan gibi çizimle görüntülenebilen veya benzer biçimde ifade edilebilen, baskı yoluyla yayınlanabilen ve çoğaltılabilen her türlü işaretleri içerir.
“Marka, mal veya ambalajı ile birlikte tescil ettirilebilir. Bu durumda mal veya ambalajın tescili marka sahibine mal veya ambalaj için inhisarı bir hak sağlamaz. Tescilli bir markanın ayırt edici karakterini değiştirmeden, farklı unsurlarla kullanılması, markayı kullanma kabul edilir. Tescilli bir marka, başkasına devredilebilir, miras yoluyla intikal edebilir, kullanma hakkı lisans konusu olabilir, rehin edilebilir ve teminat olarak gösterebilir.
NEDEN MARKA TESCİLİ
Uzun yıllardan beri gündemde olmasına karşın, ülkemizde, gümrük birliğine de üye olduktan sonra, yurt dışından çok sayıda ikâme malların/hizmetlerin yurt içine girmesiyle artan rekabet nedeniyle yeni yeni kendini bulan bir uygulama marka. Piyasada aynı üründen/hizmetten çok sayıda olması, ürün/hizmet sahiplerini bir şekilde kendi ürünlerinin tanınmasını sağlayacak çalışmalar yapmaya itmektedir. Bunun için en uygun yol ise, ürünlerini/hizmetlerini diğerlerinden ayıracak adlandırmalar/işaretler kullanmak; yani, ürünlerine/hizmetlerine bir marka belirlemektir.
MARKA ÇEŞİTLERİ
TİCARET MARKALARI: Bir işletmenin imalatını ve /veya ticaretini yaptığı mallan, başka işletmelerin mallarından ayırt etmeye yarayan işarettir
HİZMET MARKALARI: Bir işletmenin hizmetlerini diğer işletmelerin hizmetlerinden ayırt etmeye yarayan işarettir. Birden fazla gerçek veya tüzel kişi, birlikte kullanmak istedikleri markayı ticaret markası ve/veya hizmet markası olarak ad veya unvanlarını başvuru formu üzerindeki başvuru sahibi bölümüne birlikte yazarak başvuru yapabilirler.
GARANTİ MARKALARI: Marka sahibinin kontrolü altında bir çok işletme tarafından o işletmelerin ortak özelliklerini, üretim usullerini, coğrafi menşelerini ve kalitesini garanti etmeye yarayan işarettir
ORTAK MARKALAR: Üretim veya ticaret veya hizmet işletmelerinden oluşan,bir gurubun mal veya hizmetlerini diğer işletmelerin mal veya hizmetlerinden ayırt etmeye yarayan işarettir.
MARKA ALIRKEN NELERE DİKKAT EDİLMELİ
Bir işaretin marka olabilmesi için bazı özelliklere sahip olması gerekir.Bunlar
Aynı veya aynı türdeki mal veya hizmetle ilgili olarak tescil edilmiş veya daha önce tescil için başvurusu yapılmış bir marka ile aynı veya ayırt edilemeyecek kadar benzer olan markalar,
Ticaret alanında cins, çeşit, vasıf, kalite, miktar, amaç, değer, coğrafi kaynak belirten veya malların üretildiği, hizmetlerin yapıldığı zamanı gösteren veya malların ve hizmetlerin diğer karakteristik özelliklerini belirten işaret ve adlandırmaları münhasıran veya esas unsur olarak içeren markalar, Ticaret alanında herkes tarafından kullanılan veya belirli bir meslek, sanat veya ticaret grubuna mensup olanları ayırt etmeye yarayan işaret ve adları münhasıran veya esas unsur olarak içeren markalar,
MARKA SEÇİMİ VE MARKA OLUŞTURMA
Marka, ticari bir varlıktır. Ama aynı zamanda, marka, bir pazarlama mesajı da taşır. Markanız, ürününüzün, pazardaki rakiplerinden en önemli ayrım noktalarından biridir ve o nedenle, doğru mesajı içermelidir.
MARKA BAŞVURUSU TESCİL SÜRECİ
MARKA BENZERLİK RESMİ ARAŞTIRMASI
Markanızın tescil edilme şansını %90 seviyesine çıkarmak için benzerlik resmi araştırması yaptırmadan tescil başvurusuna izin vermeyiniz.
Son 15 yılda yapılan marka başvurularının %50 i reddedilmiştir. Bunlar arasında olmamalısınız.
BAŞVURU DOSYASININ HAZIRLANMASI:
Marka sahibi bilgileri, Marka ve eşya listesi bilgileri, Vekil bilgileri, , marka logosunun hazırlanması, eksiksiz, doğru ve zamanında yapılmış bir başvuru için bilgi ve tecrübeye ihtiyaç vardır.
TPE İNCELEME VE ARAŞTIRMA SÜRECİ:
TPE marka uzmanı, şekli incelemeyi yapar, tamamlanması gereken noksanlık varsa 2 ay süre vererek tamamlanmasını ister.
Eksiklik yoksa, marka tescil kriterlerine göre incelemesini tamamlar, tescil edilebilir olduğuna karar verirse resmi marka bülteninde ilanına karar verir.
Tescil edilemeyeceğine karar verirse, gerekçesini belirterek reddeder.
TPE KARARINA İTİRAZ SÜRECİ:
Vekiliniz, Uzmanın red sebeplerini haklı bulmazsa, kendi kanıtlarını gerekçelerini bir dosya halinde hazırlar, müşterinin talimatını alarak itiraz eder.
İtiraz birimi, vekilin itirazlarını haklı bulursa resmi marka bülteninde ilanına karar verir. Haklı bulmazsa uzmanın red kararını onaylar.
TPE YİDK İTİRAZ SÜRECİ:
İtiraz kurulu ret kararını onaylarsa, Vekiliniz “YİDK” yeniden inceleme ve değerlendirme kurulu nezdinde firmanız adına son itiraz hakkını kullanır. Bu makam son itiraz kurulu nezdinde itiraz hakkınızı kullanır.
YİDK, kararını olumlu yönde verirse, resmi marka bülteninde ilana çıkarır. Üç ay ilanda kalır. Bu süre içinde marka sahiplerinin itirazları beklenir.
YİDK olumlu yönde karar vermezse, markanız reddedilir.
MAHKEME SÜRECİ:
YİDK kararlarına karşı itiraz edilebilecek merci, İhtisas mahkemeleridir.YİDK kararının tebliğ tarihi itibariyle 2 ay içinde dava açılmalıdır. İhtisas mahkemelerinin kararı ve yargı süreci marka hakkını sahibine teslim eder.
RESMİ MARKA BÜLTENİN İLAN SÜRECİ:
Resmi marka bülteninde ilanın yasal süresi 3 aydır. Bu süre, marka tescil ve başvuru sahiplerinin ilan edilen markaya karşı haklarını koruyabilmeleri için itiraz etme süresidir.
İlan süresi içinde itiraz gelmezse, TPE marka tescil harcının yatırılması için Vekile yazı yazarak süresi içinde yatırılmasını ister.
Vekil Tescil harcını yatırarak Marka tescil belgesinin düzenlenmesini TPE’den isteyen başvurusunu yapar. Ortalama 30 gün arasında Marka tescil belgesi çıkar.
İTİRAZ SÜRECİ:
Resmi Marka Bülteninde, daha önceki hak sahipleri kendi markalarına benzer bularak itiraz edebililer.
İtiraz edilmesi halinde TPE uzmanı itirazı inceler, itirazı haksız bulursa bunu itiraz sahibine bildirir. İtiraz sahibinin, bildirim tarihinden itibaren 2 ay içinde tekrar itiraz etme hakkı vardır. İtiraz sahibi bu hakkını kullanmaz ve tekrar itiraz etmezse, TPE, iki ayın sonunda markanın tesciline karar vererek, tescil harcının yatırılması için vekilinize yazı yazar.
Tekrar itiraz ederse; İtiraz ederse dosyanızın Yeniden inceleme ve Değerlendirme Kurulu
(YİDK)’na sevk edilir. Nihayi karar bu kurulda alınır.
TPE uzmanı itirazı haklı bulursa, marka başvurunuzu reddeder. Red kararının bildiriminden 2 ay içinde karara itiraz başvurusu yapılabilir.
Red kararına itiraz için; vekiliniz, itiraz edenin delilleri ile firmanızın delillerini karşılaştırarak karşı itiraz dosyasını hazırlayarak TPE’ye başvuru yapar.
TPE uzmanı, taraflardan gelen yazılar ve delilleri inceleyerek kararını verir. Kararı yine aynı ise dosyanızı TPE’nin en üst kurulu olan Yeniden inceleme ve Değerlendirme Kurulu (YİDK)’na sevk eder. YİDK İtiraz edeni haklı bulursa markanızı geekçelerin belirterek reddeder.
YENİDEN İNCELEME VE DEĞERLENDİRME KURULU SÜRECİ:
İtiraz sebeiyle reddedilen marka hakkınızı kazanmak için vekiliniz “YİDK” yeniden inceleme ve değerlendirme kurulu nezdinde firmanız adına itiraz son hakkını kullanır. Bu makam son itiraz merciidir.
YİDK, olumlu karar verirse, markanızın tesciline karar verir. İlgili daire tescil belgesi düzenleme harcı yatırılması için süre veren yazısını vekilinize gönderir.
Vekiliniz tescil harcını yatırır, varsa eksik evrakı ile birlikte TPE’ye başvurusunu yaparak tescil belgesinin düzenlenmesini ister. Ortalama 30-60 gün arasında Marka tescil belgesi çıkar.
YENİLEME:
Marka koruma süresi 10 yıldır. Süresi sona eren marka yenilenebilir. Yenileme süresi 10 yılın bitimine 6 ay kala yapılırsa ödenecek harç düşük olacaktır. 10 yılı 6 ay geçtikten sonra yapılan müracaatlarda geçerlidir. Ancak yatırılacak olan harç miktarı artar.
Adres, Ünvan ve Nevi Değişikliği İşlemi:
1.Marka Tescil Belge Aslı
2.Vekaletname.
3.Harç ve ücret ödendi belgesi aslı
Devir Sözleşmesinin Hazırlanması ve Sicile Kayıt İşlemi:
1.Devir sözleşmesi (noter tasdikli)
2.Marka tescil belgesi aslı
3.Vekaletname.
4.Harç ve ücret ödendi belgesi aslı
Lisans Sözleşmelerinin Hazırlanması ve Sicile Kayıt İşlemi:
1.Lisans sözleşmesi (noter tasdikli)
2.Marka tescil belgesi aslı
3.Vekaletname.
Veraset ve intikal:
1.Mahkeme kararı
2.Marka tescil belgesi
3.Vekil var ise mirasçılara ait Vekaletname (noter tasdikli)
4.Harç ve ücret ödendi belgesi
Tescilli Markaların Takibi:
1.Vekaletname.
İtiraz İşlemi:
1.Vekaletna
![]()
|
iso kalite belgesi nasıl alınır |
iso 9002 belgesi nedir |
iso belgesi sorgulama |
iso 14001 belgesi nedir |
iso 13485 belgesi |
iso 9000 |
ıso 9000 standartları |
tse iso en 9000 |
ts en iso 9000 |
iso 9000 9001 |
iso 9000 pdf |
iso 9001 certificate |
iso certificate |
iso 9001 certification |
iso certification |
iso 9001 certifications |
certification iso 9001 |
iso standards |
iso 9001 standard |
iso standard |
iso 9000 standards |
iso 9001 standards |
iso 9001 iç tetkikçi eğitimi |
iso 9001 logosu |
iso 9001 sunum |
iso 9001 ne işe yarar |
iso 9001 formları |
iso 9001 kalite el kitabi |
iso 9001 ppt |
iso 9001 eğitimi izmir |
iso 9001 14001 |
iso 9001 standardi |
iso 9001 uk |
iso 9001 iso 14001 |
iso 9001 auditor |
iso 9001 certified |
iso 9001 9002 |
iso 9001 cost |
iso 9001 accreditation |
iso 9001 certified companies |
iso 9001 checklist |
iso 9001 companies |
quality assurance iso 9001 |
iso 9001 company |
iso 9001 consultant |
iso 9001 definition |
iso 9001 registered |
iso 9001 registration |
uni en iso 9001 |
iso 9001 for small businesses |
iso 9001 qms |
quality iso 9001 |
free iso 9001 |
iso 9001 quality assurance |
iso 9001 guidelines |
iso 9001 quality system |
iso 9001 quality management |
iso 9001 system |
why iso 9001 |
quality system iso 9001 |
tuv iso 9001 |
nqa iso 9001 |
haccp iso 9001 |
iso 9001 download |
din iso 9001 |
qa iso 9001 |
iso 9001 audit |
ukas iso 9001 |
bsi iso 9001 |
iso 9001 internal auditor |
iso 9001 templates |
iso 9001 wikipedia |
qms iso 9001 |
iso 9001 auditing |
iso 9001 examples |
iso 9001 training |
software iso 9001 |
download iso 9001 |
iso 9001 consultants |
iso 9001 consulting |
iso 9001 document |
iso 9001 implementation |
iso 9001 manual |
iso 9001 process |
iso 9001 template |
quality manual iso 9001 |
iso 9001 sample |
izmir iso 9001 |
iso 9001 nedir |
iso 9001 logo |
tse iso 9001 |
iso 9001 izmir |
iso logo |
iso 9001 pdf |
en iso 9001 |
iso |
kalite |
iso 2000 |
iso9001 |
garanti belgesi |
iso 9001 baş denetçi eğitimi |
iso 9001 quality |
iso 27001 |
iso 9001 dökümanları |
iso 17025 |
ISO Belgesi kalite yönetim sistemlerinin kurulması esnasında uygulanması gereken şartların tanımlandığı ve belgelendirme denetimine tabi olan standartların tamamıdır.
Bu standartların firmalar tarafından yerine getirilmesi ile alınmaya hak kazanılan belgenin adıdır.Alınan Belgesi ise
ISO 9001:2008 belgesidir.
İki Grupda Belgelendirmeye Ayıralım:
Vebisitemizde Daha öncede bahsetmiş olduğumuz gibi iki türlü belge vardır. Turkak akretide belge ve Yurt dışı akretide belge nedir bu belgeler diyecek olursak
Turkak Akretide :
TC Cumhuriyetinin Yetki verdigi belgelendirme firmalarıdır.bu belgelendirme firmaları TC devletinin verdigi yetkiye göre gerekli denetimler ve gerek standartlarının firmaya uygunlanması halinde gercekleştirmektedir.Yapılan denetim ve gerekli Sitemin kurulması Halinde Firmaya belge verilmektedir.ve verilen belgenin üzerinden TURKAK ablemi bulunmaktadır. Yani sizin aldıgınız belge TURKAK onaylı belgedir.Bu belge ile Türkiyede istenilen tüm resmi ihalelere girilir.
Yurtdışı Akretide :
Ulusalar arası belgelendirme firmalarından alınan belgedir.Türkiyede ve yurt dısında gecerliligi olan belgedir. TURKAK akretide gibi presedürler uygulanır.Yurt dısı belgede turkak onayı yoktur. istenilirse onay TURKAK kurumuna ücret yatırılması gerekir gerekli ücretin yatırılması halinde TURKAK dan onay yazısı alınmaktadır.
Yukarıdaki bahsetigimiz belgeleri belgelendirme firmaları vermektedir. Danışman firma